13 Mayıs 2010 Perşembe

2009'un ilk 6 ayında yapılan iş başvuruları

Aşağıda Ekotrend'in yaptığı bir araştırma yer alıyor. Bu araştırma sayesinde iş başvurusu yaptığınız şirketlere sizin gibi kaç kişi daha başvuruyor, bunu öğreniyorsunuz. Durum gerçekten vahim. Çünkü başvurular almış başını gidiyor ve binlerce kişi arasından sıyrılıp kendimizi göstermemiz gerekiyor. Daha fazla uzatmadan sonuçları aşağıya koyuyorum.

2009 yılı ilk 6 ayı için şirketlere gönderilen CV sayısı:

1. Yapı Kredi 179.125
2. Teknosa 161.213
3. British American tobacco 146.000
4. Vatan Bilgisayar 75.515
5. Orka 65.467
6. Koçtaş 62.000
7. Danone 59.612
8. Finansbank 55.044
9. Sanovel 53.624
10. Eczacıbaşı Topl. Ve Hol. 51.000
11. Ceva Logistic 37.456
12. Pfizer Türkiye 33.957
13. Novartis 30.000
14. Praktiker 29.000
15. Türk Telekom 27.775
16. Shell Turcas 22.000
17. İSS 21.970
18. Cadbury Türkiye 20.058
19. Avivasa 19.279
20. Pınar Gıda 15.645
21. Dominos 15.000
22. Nestle 14.962
23. Axa Sigorta 12.540
24. Fortis Emeklilik 12.000
25. Avea 9.505
26. HP 9.000
27. Tekfen 5.897
28. Reckitt Benckiser 3.500
29. Microsoft 3.000
30. Philips 2.900
31. Doğuş Otomotiv 2.672
32. Unilever Türkiye 2.500
33. Marshall 1.200
34. Türknet 1.030
35. Alarko 750
36. Renault 220

11 Mayıs 2010 Salı

En Gözde Şirketler - 2

Realta'nın yaptığı başka bir çalışma:

İş piyasasının başlangıç seviyesini oluşturan ya da oluşturmaya aday olan, 98 üniversiteden 13 bin 852 öğrencinin oyları ile belirlenen Türkiye'nin En Gözde Şirketleri 2010 listesinde öğrencilerin gözdeleri, işveren markalarını "aile-okul şirket" stratejisi üzerine kuranlar oldu.

İşte katılımcıların seçtiği en gözde 15 holding:
1. Koç Holding
2. Sabancı Holding
3. Eczacıbaşı Holding
4. Doğan Holding
5. Doğuş Holding
6. Borusan Holding
7. Zorlu Holding
8. Alarko Holding
9. Çalık Holding
10. Yaşar Holding
11. Çukurova Holding
12. Fiba Holding
13. Polat Holding
14. Teknoloji Holding
15. Nurol Holding

En Gözde Şirketler - 1

Realta'nın yapmış olduğu araştırmaya göre gençlerin en değer verdiği güzide şirketler şu şekilde:

En gözde 50 şirket içinde ilk 20:
1. Turkcell
2. THY
3. Unilever
4. Mercedes Benz Türk
5. Microsoft
6. Türkiye İş Bankası
7. P&G
8. Garanti Bankası
9. IBM
10. Aselsan
11. Coca Cola Campany
12. Pfizer
13. Deloitte
14. Pwc
15. Ernst and Young
16. T.C. Merkez Bankası
17. Toyota
18. Ford Otosan
19. Eczacıbaşı İlaç
20. Zorlu Enerji

Reckitt Benckiser Mülakatı

Reckitt Benckiser, temizlik ve ilaç alanında faaliyet gösteren bir ingiliz şirketi. Piyasada bulunan Nurofen, finish, Air Wick, Cillit Bang, Vanish, Marc, Strepsils, gibi markalar ve daha niceleri bu şirkete ait. Şirketin Türkiye ofisi, İstanbul, Fulya'da Süleyman Seba Plazaları'nda bulunuyor.

Şirket yeni mezun işe alımlarına öncelikle bir "Application Form" üzerinden başlıyor. Bu forma özgeçmişinizi ve yetkinliklerinizi yazmanız gerekiyor. Yatkinlikleriniz içerisinde, rekabetçi yönünüz, takım çalışmasına yatkınlığınız, başarılarınız, girişimci özelliğiniz gibi yönlerinizi yazmanız gerekiyor. Bu formu doldurup yolladıktan sonra, eğer yazdıklarınız olumlu bulunursa, İstanbul'a mülakata çağırılıyorsunuz.

Ben, satış departmanı için başvuruda bulunmuştum ve 5 Mayıs'ta mülakata çağırıldım.

Mülakat 6 kişilik bir grup mülakatıydı ve yaklaşık bir buçuk saat boyunca kısa bir vaka üzerine konuştuk. Bu vaka pazarlama ve satış gibi alanlarda edindiğimiz bilgi ve tecrübeleri ölçmeye yönelikti. Bunun yanı sıra, belirli varsayımlar altında nasıl bir yol izleyeceğimizi ve arkadaşlarımızı nasıl ikna edeceğimizi gözlemlemeye yönelikti.

Bu mülakatta şunu da görmüş oldum; bu tür görüşmelere genelde aynı kişiler gidiyor ve bir süre sonra yeni arkadaşlıklar kuruluyor. Daha önce tanıdığım ve başka işe alım süreçlerinde görüştüğüm arkadaşları bu mülakatta da gördüm. Hatta mülakat sonrası, plazanın altında bulunan kafede oturup muhabbet bile ettik. :)

Her neyse konumuza dönelim. Grup mülakatında, olumlu bulunan adaylara internet üzerinden bir kişilik envanteri yollanıyor. Allah'ın izni ve yardımıyla bu aşamaya kadar gelmiş bulunuyorum. İnşallah bundan sonraki aşamalarda olumlu geçer. Eğer olumlu olursa R&B kendisini zirveye çıkaracak ekip arkadaşına kavuşmuş olacak. :)

Bakalım görelim mevlam neyler, neylerse güzel eyler...

4 Mayıs 2010 Salı

2010 Kampavea Mülakatı


Merhabalar,

Bu yazımda Kampavea için girdiğim mülakatı anlatmaya çalışacağım. Kısaca bu aşama öncesinde hangi süreçler yer alıyor onu inceleyelim.

1. CV elemesi
2. Kırmızı Kuşak mülakatları (Case Study - Grup çalışması)
3. Kampavea motivasyon mektubu

ve son olarak Kampavea mülakatı.

Ankara'nın her yerini izleyebileceğiniz küçük bir ormancığın içinde bulunan Ankara Avea Bölge Müdürlüğü'ne gitmek için Ahlatlıbel'e yola çıkıyorsunuz. Mülakat saatinden 10 dakika önce gideceğiniz yer ulaşıp beklemeye başlıyorsunuz. Daha sonra aynı anda, aynı amaç için mülakata girecek diğer arkadaşlar geliyor, kısa bir tanışma faslı oluyor, okul, bölüm, sınavlar, vize haftası falan filan konuşuluyor. Bu kısa muhabbetten sonra Avea İK yetkilisi geliyor ve sizinle birlikte diğer arkadaşları bir toplantı salonuna davet ediyor.

Toplantı salonunda kısa bir tanışma ve tanıtım aşamasından sonra her aday bir toplantı odasına alınıyor ve mülakatlar başlıyor. Oldukça zevkli ve öğretici bir süreç:

İlk olarak özgeçmişiniz üzerinden gidiliyor ve bir bölümünü ingilizce anlatmanız isteniyor. Gelecekle ilgili hedefleriniz, beklentileriniz ve yetkinlikleriniz üzerine muhabbet ilerliyor. Sonra klasikleşen sorulardan "Firma sizi neden alsın?" sorusuna cevap aranıyor. Yine klasikleirn başında gelen "kendinizde gördüğünüz kötü özellik" üzerine kısa bir söyleşi yapılıyor. Burada içten olmak ve dürüstçe cevap vermek bence çok önemli. Yaklaşık 20 dk civarı süren bu muhabbet daha sonra yerini ikinci aşamaya bırakıyor.

İkinci aşamada farklı bir İK yetkilisi geliyor ve ikinici aşamayı anlatıyor. Bu aşama bir vaka üzerine... Benim katıldığım mülakatta, belli bir şehirde ziyaretlerde bulunacak bir satış görevlisinin ziyaret planında gerçekleşen ani değişikiğe karşın nasıl bir politika izlenmesi gerektiği soruluyordu. Vakanın herhangi bir doğru cevap yok. Öncelikleri belileyip yeni bir ziyaret planı yapmak gerekiyor, yeni ziyaret planıyla hangi firmayı neden ziyaretlere dahil ettiğinizi ve hangilerini neden çıkardığınızı önceliklerinizi de göz önünde tutarak mantıklı bir şekilde ifade etmeniz gerekiyor. Bu aşama da yaklaşık 20 dk sürüyor.

Üçüncü ve son aşama da, yine farklı bir İK çalışanı tarafından gerçekleştiriliyor. Bu aşama 3 adet küçük olayla ilgili. Bu olaylar, firmada gerçekleşen gündelik olayları hikaye ediyor. Sizde bu hikayelerde yer alıyorsunuz. Sizden istenen ise, gerçekleşen olayda ana problem sizce nedir, ve problemi çözmek için ne tür aksiyomlar alınması gerekir. Sırasıyla her bir olayı okuyorsunuz ve daha sonra yukarıda bahsettiğim iki soruya cevap veriyorsunuz. Oldukça eğlenceli ve zevkli bir çalışma... Ve çok basit...

Sonuç olarak 3 farklı aşamadan oluşan bir mülakata giriyorsunuz. Birisi klasik özgeçmiş mülkatı, diğerleri ise eğlenceli vaka çalışmaları.

Umarım ileride bu aşamalara katılacak arkadaşlar için yukarıdaki bilgiler faydalı olur ve mülakatları başarılı geçer. Başarılı geçmezse de üzülmeyin, unutmayın ki olumsuz olarak gördüğümüz bazı şeylerde bizim için hayır, olumlu gördüğümüz şeylede ise olumsuzluklar olabilir.

Ben çok şükür bu aşamayı başarılı olarak geçtim ve inş 6-9 Mayıs 2010 tarihleri arasında İstanbul'da Polonezköy'de kampa katılacağım.

Vakit ayırdığınız için teşekkürler.

25 Nisan 2010 Pazar

Kampavea Mülakatı

Merhabalar;

Yakında Kampavea 2010 için Mayıs ayı içerisinde Polonezköy'e gideceğim.

Kırmızı Kuşak mülakatları ve Kampavea mülakatlarını geçtikten sonra şimdi geldik mülakatların meyvesini toplamaya... İnşallah güzel bir Kampavea geçiririm.

Kırmızı Kuşak mülakatları grup mülakatı oluyor.

Kampavea mülakatları ise üç aşamalı:

1. Kendini tanıtma
2. Vaka çalışması (Bire bir)
3. Küçük vaka çalışmaları (Bire bir)

Bunların ayrıntılarından bahsedeceğim inş. Şimdi vakit çok geç oldu. :)

5 Nisan 2010 Pazartesi

Paylaşmak Güzeldir

18 Mart 2010 Perşembe

Stajını puanla

Merhaba;
Az önce güzel bir site keşfettim. Staj yapacak arkadaşlar için firmaların stajyerlere yaklaşımı, çalışma ortamı, sunduğu imkanlar vs her zaman bir merak konusu olmuştur.

www.stajinipuanla.com sitesi bu merakı giderebilecek bir site. Daha önce staj yapmış kişiler, bu sitede staj yaptıkları firmaları puanlandırmış, şirketlerin güçlü ve zayıf yönlerini belirtmişler.

Bu siteye girerek, staj deneyimlerinizi paylaşın, staj tecrübelerinizi kıyaslayın. Staj yapmadan önce kafanızdaki soru işaretlerini giderin.

Bakalım sizden öncekiler stajlarını nasıl puanlamışlar?

5 Mart 2010 Cuma

P&G Live Event 2010

P&G ile ilgili aşağıda bir yazım yer alıyor. Aşağıdaki yazımda, şirketi, faaliyet alanını, Live Event'i, 2009 yılında yaptığım P&G Live Event başvurusunu ve yaşadıklarımı anlatmıştım.

2009 yılında 60 soruluk test aşamasından geçmiş ilk mülakatlara giremeden elenmiştim :) Bu sene ise yani 2010'da daha farklı bir süreç yaşadım.

P&G, Türkiye'de bu yıl, diğer ülkelere örnek olan ve Türkiye ekibinin projesi olan yeni bir uygulama başlattı: P&G Business School (BS)... BS uygulaması içinde, Live Class ve Live Event etkinlikleri yer alıyor ve tüm bu süreçleri, iş ve staj teklifleri sonlandırıyor.

Süreç üniversite kampüslerinde, Live Class'ların tanıtımı ile başlıyor. Daha sonra Live Class'ta yer almak istediğiniz bölümü (CBS-Satış, Finans, SNO-Lojistik, Marketing) seçip, Live Class'a katılıyorsunuz. Live Class'lar Türkiye'nin bilindik üniversitelerinde yarım gün sürüyor ve sonunda sertifika alıyorsunuz. İleride çalışmak istediğiniz alan ile ilgili ve bu alanda P&G'nin neler yaptığı ile ilgili bilgi alıyorsunuz.

Live Class'ta edindiğiniz bilgiler ışığında Live Event'a başvuruyorsunuz. Live Event 3-4 gün boyunca süren bir etkinlik. Burada P&G'yi daha yakından tanıyorsunuz ve şirket ile ilgili fikir sahibi oluyorsunuz. Şimdi gelelim benim yaşadıklarıma.

Live Event'a başvurdum, CV aşamasından ve internetten uygulanan "assesment test" aşamasından geçtim. Geçen yılki başvurumda 60 soruluk sınav aşamasını geçmiş olduğum için, o aşamaya hiç girmedim ve direkt olarak geçtim. P&G Ankara ofisi'ne birinci mülakata çağırıldım. Mülakat Türkçe ve İngilizce karışık oluyor. Önce kendinizi tanıtıyorsunuz daha sonra deneyimlerinizi ve karşılaştığınız problemlerle nasıl mücadelle ettiğinizi ölçen sorular kısmı geliyor. Bu sorulardan birisini ingilizce cevapladım ki çok zor olmuştu:) Aşağıda sorular yer alıyor. Bu soruların aynısı ya da içerik olarak benzeri soruluyor:

1. Give an example about a time when you (sorted through complex set of data), weighed risks & rewards of various options before making a recommendation on a course of action.

2. Give an example about a time when others used you as a resource because of your expertise?

3. Can you think of a time when you thought ‘there has to be a better way of doing this’ and you came up with an improvement to an existing idea or process that made it significantly better?

4. Provide an example about a time when you were able to step into a group, take charge, get support, and bring about excellent results.

5. Tell me about a time you were able to develop and maintain productive relations with others even though they may have had differing points of view.

6. Give an example about a time when you made a special effort to help someone learn to be more effective.

7. Tell me about a time when you couldn’t solve a long-standing problem until you gained input from third party.

8. Provide an example about a time when you had to be more flexible than usual because of a change that was going on around you. Describe this situation. How did you handle the situation?

9. Give an example about a time when you had to balance many competing priorities and did so successfully.

Bana 1 ve 6 Türkçe, 4 ise İngilizce sorulmuştu. Mülakat yaklaşık 30-40 dakika sürmüştü. Mülakattan 2 hafta sonra, mülakatı geçtiğim haberi geldi ve "Live Event 2010" daveti aldım.

Live Event, 11-14 Şubat tarihleri arasında İstanbul, Taksim Grand Marmara otelinde gerçekleşecekti. Tüm ulaşım ve konaklama masraflarını şirket karşılayacaktı.

11 Şubat sabahı Ankara'dan THY uçağı ile İstanbul'a gittik. Bizi havaalanında karşıladılar ve otele yerleştirdiler. Yaklaşık 50 kişilik bir grup vardı. Gelen arkadaşların çoğu, Bilkent, Boğaziçi, Odtü, Koç ve Sabancı'dandı ve endüstri mühendiliği ağırlıklıydı. İlk gün gruplarımız belli oldu, tanışma ve kaynaşma etkinlikleri gerçekleşti.

12 Şubat günü çok sıkı bir programımız vardı. P&G Gebze fabrikasını gezdik ve fabrikada üretim ve tedarik zinciri ile ilgili bir brifing aldık. Daha sonra Anadolu yakasındaki P&G genel merkezine gittik. Burada genel merkezi gezdik, öğle yemeğini yedik ve sonrasında Liderlik Eğitimi aldık. Daha sonra satış departmanlarının brifingi gerçekleşti ve genel merkezden ayrıldık. Akşama doğru süpermarketlere gidip saha incelemesi yaptık ve satış ekibinden raf yerleşimi ve satış brifingi aldık. Hava karardıktan sonra ise ikinci köprünün tam altında bulunan "Lacivert"e gittik ve burada akşam yemeği yedik. Akşam saat 22:00 gibi bitkin ve yorgun bir şekilde otele dönüyorduk ki 22:30'da Saffet Karpat'ın (CEO) grubu "Fazla Mesai" nin mini konserinden oluşan bir süpriz aktivite ile karşılaştık. :))

13 Şubat günü, sabahtan akşama kadar grubumuzla birlikte Case çalışması yaptık. Oldukça yoğun ve stresli geçti. O gün öğle ve akşam yemeklerini Marmara Oteli'nin terasında bulunan eşsiz İstanbul manzaralı "Tepe Lounge" de yedik. Gece geç saatlerde case sunumumuz için otelin çamaşırhanesinde kısa bir film çektik :))

14 Şubat günü ise bir önceki günü yaptığımız case çalışmasını sunacağımız gündü. P&G'nin CEO dahil üst yönetimi bizim sunumlarımızı dinleyecekti. CEO'nun kısa konuşmasından sonra sunumlara geçildi. Yaptığımız çalışmaları 30 dk içinde sözlü ve görsel olarak anlattık ve daha sonra üst yönetimin sorularını cevaplamaya çalıştık. Çalışmaların sonunda ise sertifika dağıtımı ve son konuşmalar yapıldı. Böylece 3,5 gün süren Live Event etkinliği sonlanmış oldu :)) Ankaradan gelen tüm arkadaşlarla birlikte Uçak'ta türüblanslar ve espiriler eşliğinde Ankara'ya geri döndük.

Live Event, yeni bir şeyler görmem ve farklı insanlarla tanışmam açısında oldukça güzel geçti.

Live Event'in bana kazandırdıkları şöyle oldu:

1. P&G'yi ve FMCG sektörünü oldukça detaylı bir şekilde tanıdım.
2. P&G çalışanlarını tanıdım.
3. Farklı üniversitelerden arkadaşlar edindim.
4. 4 gün boyunca her şey beleş süper bir tatil yaptım.
5. P&G'nün ürünlerinden oluşan bir hediye sepeti aldım :)
6. Bir de sweatshirt'üm oldu. :)

Live Event'tan sonra, Şubat sonuna doğru işe alım sürecindeki son mülakata girdim. Bu mülakat hengi departmanda işe başlamak istiyorsanız o departmanın en üst seviyedeki yöneticisi ve bir İK çalışanı ile yapılıyor. Yine Türkçe İngilizce karışık oluyor ve yaklaşık 1 saat sürüyor. Bu sefer bir öncekinden çok daha fazla sorular soruluyor. Yeri geldiğinde aynı soruya farklı bir örnek isteniyor. Yani oldukça zorlayıcı bir mülakat. Ama kendine güvenen yapar. :)

Mart ayında, girmiş olduğum son mülakat sonuçlanacak ve ya iş teklifi gelecek ya da red cevabı gelecekti. Bana malesef bugün sabah kibar red cevabı geldi. Red cevaplarına alışmak isteyen arkadaşlara red cevabını yollayabilirim ki şimdiden kendilerini alıştırsınlar ve o maili görünce morallerini bozmasınlar.

Sonuç olarak diyebilirim ki P&G beni işe almamakla kendisi kaybetti. Benim önümde daha pek çok seçenek var. 257 tane şirket seçeneğim olduğunu aşağıya yazmıştım şu an 256 seçeneğim var...

24 Şubat 2010 Çarşamba

Muhteşem şairden muhteşem şiir...!

Sanma şâhım/ herkesi sen___/ sadıkâne__/ yâr olur
Herkesi sen_/ dost mu sandın/ belki ol___/ ağyâr olur.
Sadıkâne___/ belki ol_______/ âlemde___/ serdâr olur
Yâr olur____/ ağyâr olur____/ serdâr olur/ dîldâr olur...

Yavuz Sultan Selim Han


Yavuz Sultan Selim Han bu beyiti Şah İsmail'e yazmıştır. Hikayesi şöyledir:

Yavuz şiire, edebiyata ve satranç oynamaya meraklı biridir. Aynı şekilde Şah İsmail'de de bu özellikler vardır. Sarayında ünlü şairleri barındırır ve çok iyi satranç oynar. Bunu bilen Yavuz şahın bu özelliğinden yararlanmak ister. Tebdili kıyafetle (gezgin bir abdal kılığında) şahın ülkesine gider. Hanlarda , kervansaraylarda satranç oynayarak önüne geleni yener. Haber şaha ulaşır. Şah der ki çağırın birde benimle oynasın. Yavuz, Şah'ı da yener. Şah sinirlenir ve Yavuz'a der ki: "Sen edep nedir bilmez misin? Hiç şahlar mat edilir mi?" Elinin tersiyle Yavuza bir tokat atar. Şahın kızdığını anlayan Yavuz onu yücelten şiirler okumaya başlar. Şahın huzurundan ayrılırken de bu şiiri okur. Ancak Şah İsmail hala onun Yavuz Sultan Selim olduğunu anlamamıştır.

Yavuz yediği tokatın acısını unutmaz. Birkaç sene sonra Çaldıran'da Şah İsmail'i yener ve ona bir mektup gönderir. Mektupta o günkü tokadın acısını aldığını söyler ve ilave eder: "Atacaksan tokadı böyle atacaksın..."

Alıntıdır...

22 Şubat 2010 Pazartesi

Yazılımcı Aranıyor !

Merhaba Arkadaşlar,

Turizim sektöründe faaliyetleri olan bir arkadaşım şirketine yeni çalışanlar arıyor.

"Şirket bünyesinde çalışmak üzere php, asp.net, C+, mysql ve mssql Linux server yonetiminde deneyimli eleman aranıyor.

Ayrıca Photoshop ve corel draw programlarını iyi kullanabilen grafikerler aranıyor.

Çalışma ofisleri İstanbul, Antalya Ve Bodrum'da, bu üç lokasyonda çalışabilecek arkadaşlara şiddetle başvurmalarını öneririm."

www.speciallocations.co.uk
www.adv-properties.com